Koçluk size, nerede olduğunuz ve nerede olmak istediğiniz konusunda berraklık kazandırmada rehberlik eder ve istediğiniz yere ulaşmanız için size güç verir.
Koçluğun nasıl işlediğini açıklamak için üç kelimem olsaydı, size şunu söylerdim: Koçluk rehberlik eder. Koçluk öğretmez, var olabileceğiniz ve hareket edebileceğiniz bir alan yaratır. Bunun neden böyle olduğunu birkaç örnekle gösterelim.
Yürümeyi biliyorsunuz. Peki, bir bebeğe nasıl yüründüğünü anlatabilir misiniz? Onu teşvik edebilir, birkaç kez elini tutabilir, yürüyebileceği konusunda ona güvenebilir ve ihtiyacı olan dengeyi ve gücü bulmasına yardım edebilirsiniz; sonra bakmışsınız ki bebek bir gün yürümeye başlamış! Elbette ki birkaç kez düşecek ve ayağa kalkıp tekrar yürüyecektir.
Bisiklete binmeyi biliyorsunuz. Bisiklete nasıl binildiğini birisine anlatabilir misiniz? Bisikletin neyden yapıldığını, mekanizmasının özelliklerini birlikte keşfetmenizin ona faydası olur mu? Bunun yerine, üzerinde çok düşünmeden, sadece dengesini bulmasına yardım edersiniz. Olayı kavradığında hızlanacak ve güvenli bir şekilde yol alacaktır.
Kısaca, yüzmeyi bilmenin tek yolu, içindeki tehlikelerle birlikte yüzmektir. Bir kez alıştıktan sonra serbest kalırsınız ve imkânlar deryası önünüze serilir!
İşte bu yüzden koçluk, kişisel ve mesleki potansiyeline ulaşmak isteyenler için eyleme yönelik bir yöntemdir. Berrak, ölçülebilir ve zaman kısıtlamalı hedefleri belirlemek ve tüm şahsi sorumlulukla hemen şimdi hareket geçmek ile ilgilidir: Siz bugün ne yapabilirsiniz? Siz yarın ne yapabilirsiniz?
Yukarıdaki örneklerde de anlatıldığı gibi, ana prensip, gol atmak için topun neyden yapıldığını bilmek zorunda olmamanızdır. Gol atmak için, oynamanız, iyi oynamanın nasıl bir şey olduğunun, hangi konuda iyi olduğunuzun farkına varmanız ve nihayetinde oynamak için sorumluluğu almanız gerekmektedir. Bunun anlamı, kazanmak veya kaybetmenin tamamen size bağlı olmasıdır.